Covid-19 salgınında 3. dalgayı yaşıyoruz. 7 Nisan 2021 tarihi itibarı ile ülkemizde günlük vaka sayısı 50.000 sayısına çok yaklaştı. 07 Nisan itibarıyla Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 132.046.206 kişi kanıtlanmış Covid-19 hastalığına yakalandı, ne yazık ki 2.867.242 kişi de yaşamını yitirdi (1). Hastalığı atlatan kişilerin bir kısmının önümüzdeki aylarda veya yıllarda kalp damar hastalıkları veya akciğer hastalıkları açısından ne gibi risklerle karşılaşacaklarını ise henüz bilmiyoruz.

Bir yıl öncesine göre salgından korunmak için, maske, mesafe ve temizlik önlemlerine ilave olarak artık aşılanma olanağına sahibiz. Yine 4 Nisan itibarı ile dünya genelinde 604.032.357 kişi aşılanmış durumda. Bazı ülkelerde aşılama ve diğer önlemlere salgın ciddi bir biçimde kontrol altına alınabildi.

Aşıların her zaman iki yararı vardır:

  1. Bireysel olarak bizi hastalıktan ve ölümden koruyabilir,
  2. Toplumda yeterli sayıda kişi etkin bir şekilde aşılanabilirse salgını sınırlandırabilir hatta sonlandırabilir.

Ancak aşılar hakkında hemen tüm toplumlarda soru işaretleri ve kaygılar da bulunmakta. İnternet ve sosyal medya sayesinde bu kaygılar hızla paylaşılmakta, çoğaltılmakta ve bir yandan ciddi bir bilgi kirliliğine dönüşmekte. Şeffaflığın az olduğu, sağlık okuryazarlığının ve dijital okur yazarlığın düşük olduğu toplumlarda bilgi kirliliğinin etkisi de haliyle daha fazla olmakta.

Oysa milyonlarca can kaybına sebep olan ve ne zaman biteceğini bilmediğimiz bu pandemi döneminde bilgi kirliliğine ve aşı konusunda kafa karışıklığı lüksüne hiç ama hiç ihtiyacımız yok.

Bu nedenle aşı konusunda hepimizin zihnini meşgul edebilecek sorulara bugünkü bilimsel veriler ışığında kısaca yanıt vermeye çalışalım.

Aşılar gerekli mi?

Evet. Kızamık, kabakulak, çocuk felci gibi hastalıklar aşı programları sayesinde kontrol altına alınmıştır.  Kendimizin ve çocuklarımızın sağlığını önemli oranda aşılara borçluyuz. Tarihte toplu ölümlere sebep olan, bazı uygarlıkların yeryüzünden silinmesinde rol oynayan çiçek hastalığı yaygın ve etkin aşılama sayesinde yok edilebilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, tarih boyunca insan sağlığına en önemli katkı sağlayan faktörler arasında “temiz su” ve “aşıları” ilk iki sırada kabul etmektedir (2). Aşılara karşı olumsuz önyargının temeli yoktur.

Aşılar, bağışıklık sağladığı hastalıkların riskine oranla çok daha düşük yan etki profiline sahiptirler. Bugün Covid-19 hastalığına yakalandığımızda (farklı yaş gruplarına ve eşlik eden hastalıklara göre artıp azalmakla birlikte) ağır hastalık ve ölüm riski ne yazık ki yüksektir. Şimdiye dek geliştirilmiş olan tüm Covid-19 aşılarının güvenliliğinin çok yüksek (yan etki risklerinin çok az) olduğu klinik çalışmalarla yeterince kanıtlanmış durumdadır. Bu nedenle Covid-19 hastalığına karşı bireysel ve toplumsal önlem olarak aşı gereklidir.

Aşıların yan etkileri var mı?

Aşıların da ilaçların da yan etkisi olabilir. Ancak tüm ilaç ve aşı araştırmalarında en hafif yan etki bile titizlikle incelenir ve kayda geçer. Yaşamsal risk oluşturabilecek moleküller zaten klinik öncesi laboratuvar ve hayvan araştırmaları aşamasında elenir. Faz I-II ve III aşamalarındaki aşıların (ve tüm ilaçların) hem güvenliliği hem de etkinliği çeşitli büyüklükte klinik çalışmalarda bilimsel olarak test edilir. İnsan sağlığını tehdit edecek belirgin yan etki riski saptanan aşı veya ilaç olsun herhangi bir madde ruhsat alamaz.

Aşılar hakkında birçok yanlış haber zihinleri meşgul etmektedir. Örneğin yıllar önce kızamık aşısının otizme sebep olduğu iddia edilmiştir, oysa bu iddiayı dile getiren kişinin sahte belgeler kullandığı kanıtlanmış, “doktor” sıfatı geri alınmıştır (3). Söz konusu sahtekârlık yıllar önce saptanmış olmasına karşın bu yalan bilgiler yakın zamanda ülkemizde çok satan bir kitaba konu edilmiş aşı karşıtı bilgi kirliliğine sebep olunmuştur.

Neden hep yan etki haberleri duyuyoruz?

Pandemi nedeniyle Covid-19 aşılarının geçmiş dönem aşılarına göre çok kısa bir zaman içinde geliştirilmesi gerekti. Genetik biliminin ve ilgili tüm teknolojilerin günümüzde gelişmiş olması elbette bunu olanaklı kıldı. Aşıların ne zaman hazır olacağı, etkinliği, güvenliliği gibi konular ise herkesin gündemindeydi. İnternet ve sosyal medya sayesinde tüm araştırmaların bilimsel sonuçları da yan etki riskleri de neredeyse günü gününe araştırmacılar ve takipçileri tarafından paylaşıldı. Tüm bu araştırmalarda örneğin ilkokul yıllarında aşı olduğumuzda kolumuzda olan kızarıklık, şişlik ağrı gibi olaylar bile “yan etki” olarak kayıtlara geçtiğinden tüm bunlar sosyal medyada elbette “yan etki” olarak haber oldu. Birçok “yan etki” haberinin de doğru olmadığı mizahi sebeplerle ortada dolaştığını belirtmek gerek.

 

Kaç farklı aşı var?

Ocak ayı sonu itibarıyla dünyada Pfizer/Biontech, Astra Zeneca/Oxford, Çin; Sinovac firmasının aşısı CoronaVac, Moderna, Rus/Sputnik ve Johnson & Johnson/Janssen COVID-19 aşısı olmak üzere 6 aşı uygulamada mevcut.

  • Pfizer/Biontech ve Moderna aşıları tamamen yeni ve ileri bir teknolojiye dayalı. Virüsün belirli bir genetik kodunun insan vücuduna verilerek virüsün zararsız parçalarının vücutta çoğalması sağlanıyor ve böylece virüse karşı bağışık tetikleniyor.
  • Astra Zeneca/Oxford, Janssen COVID-19 ve Rus/Sputnik aşıları bir çeşit “Truva atı” kullanmakta. Covid-19 virüsünün zararsız parçaları inaktif hale getirilmiş influenza virüsünün üzerine yerleştirilerek insan vücuduna veriliyor ve bu parçalara karşı bağışıklık yanıtı tetikleniyor.
  • Çin CoronaVac aşısı ise en klasik yöntemle üretilen ve en çok deneyimimizin olduğu “inaktif virüs” aşısı. Covid-19 hastalığını yapan SARS-CoV-2 virüsü inaktif hale getirildikten sonra insan vücuduna veriliyor ve bağışıklık yanıtı tetikleniyor.

Elbette her aşının kendine göre üretim teknolojisi var. Aşıyı temin ettikten sonra toplumla buluşturma ve sağlıklı şekilde aşıyı uygulama koşulları da (soğuk zincir vb.) aşının cinsine göre faklılık gösteriyor.

Hangi aşıyı olalım?

Ülkemiz Çin Sinovac firmasının aşısını (CoronaVac) temin etti. Önce sağlık çalışanlarının ardından da yüksek risk gruplarının aşılanmasına başlandı. Bugünlerde 65 yaş üzeri kişilerin aşılanmasına da sıra geldi. Bunlar iyi haberler. Pfizer/Biontech aşısından da temin edileceği belirtilmekte ancak zaman ve ayrıntı belli değil. Diğer aşılar için bir plan olup olmadığını bilmiyoruz.

Sinovac firmasının aşısı CoronaVac dahil tüm aşıların Faz I ve Faz II sonuçları güvenli. Yani yan etki açısından hiçbir aşıda önemli bir risk söz konusu değil.

Pfizer/Biontech, Astra Zeneca / Oxford, Moderna ve Janssen COVID-19 aşılarının faz III çalışmaları bilimsel dergilerde yayınlandı.

Faz III araştırmalarında çok farklı yaş gruplarından ve farklı hastalıkları olan daha fazla kişi üzerinde bilimsel bilgi birikir. Bu nedenle olağan koşullarda Faz III sonuçları bilimsel ortamlarda yayınlanmış ve tartışılmış tıbbi ürünler her zaman daha güven vericidir. Ancak pandemi koşullarında zamana karşı yarış söz konusu.

Sinovac firmasına ait CoronaVac aşısının faz II sonuçları da yüksek standartlı bir bilimsel dergide yayınlandı. Bu araştırmaya göre antikor yanıtı çok iyi ve güvenliliği gayet iyi. Faz III sonuçları bilimsel bir dergide henüz yayınlanmadı; ancak paylaşılan ilk sonuçlara göre (4) ağır hastalık ve ölüm riskini azaltmak konusunda çok başarılı. Türkiye’de yürütülen faz III araştırmasının sonuçlarına göre CoronaVac aşısı ağır hastalığı ve ölümleri önlemede oldukça etkin görünüyor. Güvenli olduğu zaten kanıtlanmış ve bilimsel dergilerde yayınlanmıştı. Paylaştıkları verilere dayanarak CoronaVac aşısının da etkin bir aşı olduğunu söylemek mümkün.

Yaşlılar hangi Covid aşısını olmalı?

Yukarıda yazıldığı gibi Pfizer/Biontech, Astra Zeneca / Oxford ve Moderna aşıları faz III çalışmalarında 65 yaş üzeri verilerini yayınladılar ve bu yaş grubunda bu aşıların etkinlikleri iyi. CoronaVac ise, faz III araştırmasında bu yaş grubu verilerini henüz yayınlamadı. Ancak gerek Brezilya’da yürütülen faz III çalışmasının açıklanan “iyi” sonuçları gerekse faz II de yaşlılarda da yüksek antikor oluşturma başarısı yaşlılar için de uygulanabilirliği hakkında güven veriyor. Çünkü Brezilya serisine göre 60 yaş üzerindeki kişilerde koruyuculuğu da çok iyi görünüyor.

Pratik açıdan, pandemi günlerinde zamana karşı yarıştığımız bir dönemde aşıyı ne kadar çabuk olursak o kadar iyi. Hem kendimiz için hem de toplum adına. Bu nedenle en hızlı ulaşabildiğimiz aşıyı olmak bugünkü bilgilerimiz dahilinde uygun bir yaklaşımdır. Yine de bilim adına emin olmak için faz III sonuçlarının da ayrıntılı bir şekilde yayınlanmasını bekleyeceğiz.

Aşı oldum, ne zaman bağışıklık kazanırım?

CoronaVac aşısı bilindiği üzere iki doz yapılacak. İlk dozdan 28 gün sonra ikinci doz yapılması gerekiyor. Bağışıklığın 3-4 hafta sonra geliştiği biliniyor.

Grip aşısı sıram geldi, olayım mı?

Evet, olabilirsiniz. Grip aşısı ve zatürre aşıları konusunda sitemizde ayrıca yazı mevcut. Gözlediğimiz bir başka iyi durum da muhtemelen maske kullanımı nedeniyle bu yıl grip olguları şimdilik geçen yıllara göre daha az sayıda. Ancak ülkemizde grip olgularının mart ve nisan aylarına dek devam ettiği unutulmamalı. Bu konuda yine de hekiminize danışmanızda yarar var.

Covid aşısı oldum, hastalığı bulaştırır mıyım?

Mümkündür. Aşı olmak hastalanma, ağır hastalık geçirme ve ölüm riskini azaltıyor. Ancak aşı olan kişinin hastalığı hafif veya semptomsuz (belirtisiz) geçirmesi ve bu sırada hastalığı etrafına bulaştırması mümkündür. Bu nedenle aşı olsak da salgın kontrol altına alınana ve aksi belirtilene dek maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat etmemiz gerekmektedir.

Özet:

  • Pandemi zamanında aşı hem bireysel hem de toplumsal bir korunma aracıdır.
  • Bugün klinik uygulamaya girmiş tüm Covid-19 aşıları yüksek güvenliliğe sahiptir, yan etki riskleri çok düşüktür. Aşı olma konusunda tereddüde gerek yok.
  • Covid-19 hastalığının getirdiği risk çok yüksektir. Bu nedenle üretimdeki aşılardan ülke olarak en kısa sürede ulaşabileceğimiz hangi aşı mevcutsa bu aşıyı olmak sağlığımızı bir an önce korumak için doğru yaklaşımdır. En iyi aşı en erken olabildiğimiz aşıdır.
  • Aşıyı olabildiğince çok kişinin olması salgının kontrol altına alınması ve hatta sonlanması için çok önemli bir gerekliliktir.
  • Aşı olduktan sonra bağışıklık kazansak da bugünkü bilgilerimize göre maske, mesafe ve temizlik önlemlerine eksiksiz uygulamaya devam etmeliyiz.

Prof. Dr. Ali Serdar Fak

Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı

Kaynaklar:

  1. https://covid19.who.int/
  2. https://www.who.int/bulletin/volumes/86/2/07-040089/en/
  3. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20142376/
  4. https://www.reuters.com/article/us-health-coronavirus-brazil-sinovac-idUSKBN29C1VZ

Aşağıdaki sayfalarımız da konuyla ilgilidir:

  1. Aspirin Covid-19 hastalığından korur mu?
  2. D vitamini Covid-19 dan korur mu? 
  3. Covid-19 günlerinde grip ve zatürre aşısı; kime, ne zaman?
  4. Kalp hastalarında Covid-19 riski yüksek mi?